Para Siyaseti Kurulu’nun açıkladığı tek haneli politika faizinin piyasaya ve enflasyona etkisi çeşitli açılardan değerlendiriliyor. Ekonomim gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, seçime kadar politika faizinde bir değişim olmayacağını ifade etti, bu durumda enflasyonun da düşeceğine dikkat çekti. Ancak Aktaş’a nazaran tüm bunlar fiyatlardaki artışı durdurmayacak ancak Kur Muhafazalı Mevduat’ta düşüşe neden olacak.
Aktaş, iktidarın para politikalarının seçim sürecine ve KKM’ye tesirlerini şöyle kıymetlendirdi:
“Geçen yıl ağustosta faiz yüzde 19 seviyesindeyken yıllık TÜFE artışı da yüzde 19’du. O ayın ortalamasındaki dolar kuru da 8.48’di.
Ya bugün? Yıllık TÜFE artışı yüzde 85 dolayında, dolar kuru da 19’u zorluyor. Lakin doların bugünkü seviyesi yanıltmasın, biz 18’leri neredeyse bir yıl evvel geçen aralıkta gördük de icat edilen KKM ile bir geri çekilme sağlandı. Sonra tekrar birebir seviyeye çıkılmış oldu.
Akla ister istemez şu soru geliyor değil mi:
‘Madem kur aynı düzeye çıktı, çıkacaktı; enflasyon böylesine tırmandı, faiz indirildi diye vatandaş da refaha kavuşmadı, öyleyse bu indirime niye gidildi?’
Bu sorunun cevabını kaç kere verdik:
‘Faiz indirimine ekonominin çarkları dönsün diye gidildi. Bu zaten defalarca itiraf da edildi. Bunun enflasyon pahasına olduğu da söylendi.’
Bir taşla birkaç kuş!
Şimdi faiz yüzde 9’a indirildi ya, aralıktan itibaren yıllık enflasyon oranında düşüş başlayacak ve bu düşüş, olağanüstü bir gelişme, bir aksilik yaşanmazsa nisana, belki mayısa kadar devam edecek ya, ne söyleneceği de belli:
‘Biz faiz inince enflasyon da inecek demedik mi, bakın işte, enflasyon nasıl da iniyor.’
Yıllık enflasyon oranındaki gerileme fiyatların gerilemesi değilmiş, ne gam!
Bu matematiksel gelişmeyi büyük bir muvaffakiyet hikayesi olarak satın almak isteyecek milyonlar olduktan sonra…
KKM; AYLARCA ARTTI, SONRA DURDU VE ARTIK DÜŞTÜ!
Kur muhafazalı mevduatta bir birinci yaşandı. Geçen yıl aralıkta başlayan uygulama ile bir yıla yakın müddettir daima artan hesaplar birinci defa geçen hafta geriledi.
BDDK bilgilerine nazaran 11 Kasım haftasında 1 trilyon 474 milyar liraya ulaşan hesaplar, bir haftada 9.5 milyar lira azalarak 18 Kasım’da 1 trilyon 465 milyar liraya düştü.
Kur muhafazalı mevduat hesaplarındaki artış esasen çok yavaşlamış ve 4-11 Kasım haftasındaki artış da 981 milyon lirada kalmıştı.
KKM hesaplarına ödenecek faizde tavan oran siyaset faizinin yüzde 9’a düşürülmesiyle daha da geriledi. KKM’de tavan faiz, siyaset faizinin fakat 3 puan üstüne çıkabiliyor. Yani artık KKM faizi en fazla yüzde 12 olacak. Halbuki kimi bankalar mevduata çok daha yüksek faiz veriyor.
Bugüne kadar KKM hesabı açtıran tasarruf sahipleri faize değil kur artışına bakarak bu uygulamayı tercih ediyordu. Artık son devirde kur artışı da kalmadı. Hasebiyle sadece yıllık yüzde 12 faiz almak mümkün. Bu da belirli k tasarruf sahibine hiç cazip gelmiyor.
Bu yüzden önümüzdeki periyotta KKM’deki çözülme daha da hızlanabilir. Bu durum şimdiye kadar döviz getirisi elde etmiş tasarruf sahibini nereye gideceği, parasını nereye kanalize edeceği konusunda tereddütte bırakacaktır. Fakat KKM’nin azalıyor olması, hele hele bu türlü bizatihi azalıyor olması ülke iktisadının faydasına bir gelişmedir.” (HABER MERKEZİ)
